Merhaba sevgili Özlem, #sanahascizgiler serimize hoş geldin! Davetimizi kabul edip sorularımızı cevapladığın için teşekkür ederiz. Seni burada ağırladığımız için çok mutluyuz. Bizim ilk tanışmamız aslında geçen sene Fındık Ocağı vesilesiyle geldiğimiz Fındık Hasadı etkinliğinin sonrasına denk geliyor. Trabzon’dan Rize’ye geçip Gola Derneği’ne uğramıştık. Dernekte çok güzel ağırlandık ve ekiple tanışma vaktimiz de oldu. Bu kısa buluşmamızdan sonra birbirimizi takipte kaldık. Şimdi de Özlem ile buradayız. O zaman yavaştan sorularımıza geçelim.

1. Rize'de doğup büyümüş eğitiminin de bir kısmını orada tamamlamışsın. Bu zaman aralığına baktığımızda o dönemin insan ilişkilerini ve doğal ortamını nasıl hatırlıyorsun? Orayla ilgili bir anını bizimle paylaşabilir misin?

    Evet, Fındıklılıyım ve ilköğretim ve lise eğitimimi Fındıklı’da tamamladım. Halen de Fındıklı’da yaşıyorum. Üniversite eğitimim, çalışma hayatım içinde de Fındıklı ile, aile evimle bağım hiç kopmadı. 

    İnsan ilişkileri ve doğal ortama dair hafızamı yokladığımda pek çok şeyin değiştiğini ve bir o kadarının da değişmediğini görüyorum. Söz gelimi artık büyük evlerde yatılı misafirlikler neredeyse yok denecek kadar az ama yemekli misafirlikler, izzeti ikram hali hala sürüyor. Ama sanırım insan davranışının ana belirleyicilerinden olan “mekân” en çok değişen unsur oldu. Karadeniz’in bütün bir sahil şeridi değişti. Dere yatakları, dağ yamaçları... Her yerde insan kaynaklı değişim görünüyor. Doğa ile kurulan ilişkinin doğallığı sekteye uğradı.

    Anı olarak aklıma gelen, sahil yolu öncesinde var olan sahil, kayalıklar ve kayıkhaneler. Yüzmeyi öğrendiğim kaya bugün yok artık. Kayıkhanelerde öyle. Keza Doğu Karadeniz yeşilin bin bir tonuyla bezeliyken gittikçe daha çok çayın yeşili hakim oluyor yamaçlarımıza…

    2. Lazca'nın yaygınlaştırılması ve bölgede okul müfredatına alınmasıyla ilgili haberleri biz de takip ediyoruz. Biz de marka adımız ve çanta isimlerimizle Lazca'nın bilinirliğine katkıda bulunuyoruz. :) Lazların ve Lazca'nın topluma ve dilimize ne kadar yanlış tanıtıldığını ya da yerleştiğini fark etmiş olmalısın ki "Kimdir bu Lazlar?" Laz Kimliği ve Sanal Mekanda Lazca adlı kitapla düşündüklerini ve araştırdıklarını kağıda geçirme ihtiyacı hissettin. :) Peki kısa bir cümle ile cevap vermek gerekirse “kimdir bu lazlar?”

      Kısa bir cümle ile özetleyemediğim için kitabını yazdım ☺ Mavrosunu/mavrasını bir yana bırakırsak Lazlar Güney Kafkasya’da, Türkiye’de Rize’nin Pazar, Ardeşen, Fındıklı ilçeleri ve Artvin’in Fındıklı, Arhavi, Hopa ve Kemalpaşa ilçeleri ile Borçka’nın bazı köylerinde ve Gürcistan’da yaşayan otokton; ‘93 Harbi sonrasında özellikle Adapazarı ve Karasu olmak üzere Marmara bölgesine de yerleşmiş olan bir halktır. Bahsettiğiniz çalışmamda Lazlara, Lazlığın kurucu unsurlarını sorduğumda dil, soy, coğrafya ve kültür yanıtı ile karşılaştım. Ve en önemli kurucu ve ayırt edici unsur olan Lazca, UNESCO’nun Tehlike Altındaki Diller Atlası’nda yok olma tehlikesi altında yer almaktadır. Hem bu tehlike hali hem uluslaşma ve modernleşme sürecinde Lazcanın dilsel sermayesinin düşüşü hem de Lazların ve Lazcanın mizah sosuna bulandırılmasının dayanılmaz hafifliği Lazcaya dair yanlış ve yanlı anlaşılmaların, etiketlemelerin sürmesine neden olmaktadır. Biraz bu noktalara tepkisel olarak biraz dili ve kültürü yaşatmak için biraz da özgün ve biricikliğinin getirdiği popülerlik için Lazca isimlendirmeler tercih edilmektedir. Bu bağlamda dilleri, kültürleri, coğrafyaları ile bağ kurmak isteyen Güney Kafkasya orijinli halktır diyebiliriz sanırım. 

      3. Karadeniz'de favori rotan ve yemeğin nedir?

      En sevdiğim rota sanırım evimin yolu olabilir ☺ Onun dışında Karadeniz’de dereye ve denize çıkan bütün rotalar pek heyecan verici olabiliyor. 

      Kara lahana sarması olduğu her masanın yıldızıdır bana göre.

      4. Bizim spotify listemiz ya da bültenimiz için bize sevdiğin bir ya da birkaç şarkı önerisinde bulunabilir misin?

      Benim müzik kültürüm zayıftır ama Kerem Görsev’den “Black Sea” ve İlknur Yakupoğlu’ndan “Koca Dünya” şarkılarını önermiş olayım.

      5. Çanta kullanma alışkanlıkların nasıl? Hangi durumlarda ne tarz çantalar kullanıyorsun? Boyut, desen ya da omuz/sırt/el olarak nasıl tercihlerde bulunuyorsun?

      Gününe, etkinliğine göre çantalarımı seçiyorum. Çanta kullanım alışkanlığım da yıllar içinde değişti biraz. Daha çok sırt çantası ve bez çanta kullandığım bir dönem vardı. Şimdi ise sırt çantasını seyahat ve gezi zamanlarında bile gittikçe daha az tercih eder oldum. Gündelik hayatımda bilgisayar taşımam gerekmediği zamanlarda ne kadar küçük o kadar iyi diyerek telefon çantasından portföy çantaya kayan bir spektrumda geziniyorum ama bilgisayar, kitap, defter ve benzeri parçaları taşımam gerektiği zaman daha büyük çantalara meyilleniyorum. 

      6. K’ai&Vrosi senin için neyi ifade ediyor?

      Üzerine özenle düşünülmüş zevkli parçalar bütünü. 

      7. Zua ve Leta ürünler ile hayat nasıl? Ne yapacaksan “bugün Zua takmalıyım ya da Leta kullanmalıyım” diyorsun?

      Zua ile küçük bir aşk yaşadığımı belirtmem lazım 🩵 Hem mavisini hem de siyahını severek kullanıyorum. Bilgisayarımı, defter ve kitabımı hatta mataramı da alan hacmiyle hem becerikli hem de şık tasarımlı zarif bir model çünkü. 

      Leta başka bir güzellik. O da çok becerikli bir organizatör. Masaları şenlendiriyor.

      Özlem #sanahascizgiler serisi gerçekten büyük bir heyecan ve mutlulukla yaptığımız bir seri. Yaz mevsimi dolayısıyla ara verdiğimiz bu seriye seninle dönmek Karadeniz coğrafyasını üzerine çalışmalar yapmış ve mevcut olarak orada yaşayan birisiyle konuşmak çok güzel oldu bizim için. Cevapların için teşekkürler!


      Yorum Yaz