Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada Yeni Zelanda Parlementosu'nda 22 yaşındaki Hana-Rawhiti Maipi Clarke'nin öncülük ettiği Māori kültürüne ait Haka dansını görmüşsünüzdür. Unutanlar ya da daha önce izlememiş olanlar için buraya o andan bir kesit iliştiriyorum.

Bu olayın yaşanmasına sebep olan durum 1840 yılında Maorililer ve İngiliz Kraliyeti arasında imzalanmış Waitangi Antlaşması'nın günümüzde tekrar yorumlanarak Māori kültürüne zarar verileceği düşüncesi. Bu tasarının sunulduğu dakikalarda Māori Partisi'nden Hana Rawhiti tasarının kopyasını yırtarak partiyi temsil eden diğer meslektaşlarıyla Haka performasında bulunuyor.

Bu dansı belki rugby ya da futbol maçları öncesinde takımın sahanın bir yarısında sergilediklerini de görmüş olabilirsiniz. Zaten bu dans aslında eski zamanlarda savaşa gitmeden önce cesaret, savaş, güç unsurlarını arttırmak amacıyla kolektif olarak yapılıyormuş. Dansın amacına bakarsak hem mecliste hem de sporda bu hisleri vererek rakibini korkuttuğunu gerçekten de söyleyebiliriz. 

Bence Haka ve buna benzer henüz bilmediğim ama aynı amaçla yapılan danslar günümüz danslarından çok önemli bir şekilde ayrılıyor. Bugünün dansları olan salsa, hiphop, folklör, bale, oryantal ya da swing lindy hop türlerine baktığımızda eğlence, erotizm, özgürlük temalarının daha çok işlendiğini görüyorum. Ama diğer taraftan Haka duygu durumunu tamamen başka bir yöne çekiyor. Performansı sergileyen kişilerin yüzündeki korku yayan ifadeleri, kirpiklerini kırpmayıp gözlerini kocaman açmaları, ellerini titretmeleri, yürüyüş şekilleri, ses tonlarındaki çığırma, haykırış, kulağa hitap eden o güzel tınıda değil de tam aksine Māori halkının her bir vatandaşının bir "sesi" ve "hakkı" olduğunu kanıtlamak istercesine gür ve güçlü.

Videoyu kaç defa izlediğimi hatırlamıyorum ama her izleyişimde saç tellerimin teker teker nasıl çekildiğini hâlâ hissedebiliyorum. İşte bunun etkisiyle Māori kültürünü araştırmaya başladığımda -artık çekiyorum sanırım- bir şekilde yine buluşuyoruz yine dokumacılıkla.

Museum of New Zeland, Te Ara, Auckland Museum, Papers Past, Digital NZ derken konunun ucunda bucağında bakılmadık yer bırakmadım sanırım ama burada kısaca Māori'de uygulanan tekniklere, ürünlere ve tasarımlara bakacağız beraber, eminim zihin açıcı olacak sizin için de!😊

Öncelikle Māori dokumasında önemli bir yere sahip olan, Yeni Zelanda'da sulak alanlarda yetişen Latince adıyla phormium tenax ve Māori dilinde harakeke olarak bilinen lif bitkisi toplanır, soyulur, dikey olarak parçalara ayrılır, kaynamış suda yumuşatılır ve esnek bir form alıncaya kadar dövülür, bir aletle üstüne devamlı olarak vurulur.

İlginçtir ki harakeke, sadece bu alanda değil, aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirmek, ishali önlemek, yara ve yanıklarda dezenfekte etmek amacıyla tıbbi alanda ve halat, yelken yapımında kullanılmıştır. Bitkilerin gücü adına diyebilir miyiz?

Dokuma Türleri

1- Taniko

Taniko eşyaları, kuş kafesleri ve tuzaklarını, yılan balığı sepetlerinde kullanılmış olsa da günümüzde kemer, el çantaları, kol bantları, bandana, korsajlarda yani giyim sektöründe kullanılan bir teknik olmuştur.

2- Arapaki / Tukutuku

Ülkemizde de kafes tekniği olarak bildiğimiz bu yöntem genellikle misafirlerin kalması ya da toplulukta toplantı alınması için yapılmış wharenui mekanının duvarlarını süslemek için ortaya çıkmıştır.

 3- Piupiu

Beli saran ketenden yapılma giysi, aksesuar.

 

4- Whatu

Bu teknikte tekli ve çiftli olmak üzere iki adet atkı kıvırma vardır. Tekli olanda atkı her çözgüde bir alttan gider, bir üstten. Çiftlide ise iki ip vardır ve birlikte her çözgüde bir bir alttan bir üstten olacak şekilde ilerlenir. 

5- Whiri

Whiri tekniğinde kuşak, bandana ya da sepet, çanta türü ürünler yapılır.

6- Raranga

Çanta ya da sepet yapmak için kullanılan yöntemlerden birisi.

Bu tekniklerden bahsedersek her ne kadar belirli yöntemlerle bazı ürünler yapılıyor desek de bununla ilgili herhangi bir kısıtlama yok. Günümüzde tasarımcılar teknik ve hayal güçleri doğrultusunda başka şeyler de yapabiliyor. İstediğim görselleri ne yazık ki teklif hakları doğrultusunda kullanamamış olsam da bu sitedeki arama motoruna tekniklerin adını teker teker yazıp sayfada kaybolmanızı mutlaka tavsiye ediyorum.

Māori Kültürünün Desteklenmesi

Bahsetmeye değer konulardan birisi de topluluğun kendi kendini nasıl beslediği, kültürlerini bir sonraki nesillere aktarma gayeleri ve değerlerini yaşatarak var olduklarını göstermeleri. Bu hususta iki önemli medyadan bahsetmek çok doğru olacak.

İlki Toi Māori Aotearoa. Burası Māori sanat ve sanatçılarını güçlendiren bağımsız bir sanat organizasyonu. Bültenleri, yıllık raporları, sanat, müzik, dokuma, yazı alanlarında oluşturdukları grupları, 1996'dan beri aktif bir akışları var. Kendilerini buradan takip edebilirsiniz. 

Diğeri de 1981-1987 yılları arasında yayımlanmış Tu Tangata adındaki dergileri. Sivil toplumun ve devletin paydaşları olarak bulunduğu bu derginin amacı yerel komünitelerin güçlenmesi ve Māori halkının cesaret ve özgüven kazanmasını sağlamaktı. Tu Tangata'nın 36 sayısına buradan ulaşabilirsiniz. Kültürlerini bu kadar yaşatmaya çalışırken dergiyi ana dillerinde değil de İngilizce olarak yayımlamaları onlar için üzücü olmuştur diye tahmin ediyorum.

Bitirmeden Önce

K'ai&Vrosi Seyir Defteri'nde "yabancı topraklara ayak basacağız" demiştik, bu yazı da tam bu cümleye layık oldu. Dünyanın bir ucunda azınlıkta kalmış, sömürülmüş birçok grup yaşamaya ve yaşatmaya çalışıyor. Biz de bu açıdan zanaatkârlığa, kültüre, kumaşa, Karadeniz'e dokunabildiğimiz, yaşatabildiğimiz için mutluyuz.


Yorum Yaz