Almanya'da Walter Gropius vizyonu ile zamanının ve bugünün bile çokça konuşulan Bauhaus sanat akımı, tasarımda yürüttüğü kolektif ve yaratıcı çalışmalarıyla alanda dikkat çeken işlere imza atarak çelişkili bulunmuş ve bu yüzden hükümet tarafından kapatılmıştır. Gelin döneme damga vurmuş ve benzerleri de açılmış Bauhaus sanat okulunun 14 senelik geçmişine bakalım.

Başlamadan önce konuyla ilgili olacak bu bilgiyi paylaşalım önce: İngiltere'de başlayan Sanayi Devrimi'nin daha sonrasında diğer ülkeleri de etkileyerek makineleşmeyi tetiklemesinden sonra üretimde ortaya çıkan tek düze ve basit tasarımlardan sıyrılmak gerekmiştir. Seri üretimle fabrikadan çıkan ürünler müşterilerin talep ve ihtiyaçları karşılanmadığı için bu alanda bir yeniliğe gidilmesi gerekiyordu.

O dönemlerde yavaş yavaş şekillenen düşüncelerle Bauhaus sanat akımı sanat ve el sanatlarını bir araya getirerek tasarımı ve ruhu olan ürünler üretmeyi hedeflemiştir. Bu hedefi gerçekleştirmek için düşünülen atölyeler, sınıflar ve öğrenci etkinliklerinin gerçekleştiği yere de Bauhaus sanat okulu denmiştir.

İlk dönemi 1919 yılında Weimar'da açılan adı geçen okulda en çok konuşulan ve öğrencilerin temelini sağlam bir şekilde attıkları hazırlık bölümü olmuştur. Okul öğrencilerinin 6 ay boyunca temel biçim bilgisi eğitimi aldıkları bu akışı Johannes Itten hazırlamıştır.

Burada verilen dersler karşılığını sonraki dönemlerde gösterdiği için öğrencilerin gelişimlerine çok katkıda bulunmuştur. Bu sebeple Itten okuldan ayrıldıktan sonra bile gelen isimler onun ideolojisini takip etmiş ve dersleri minör değişikliklerle devam ettirmişlerdir.

Itten'in okuldan ayrılmak istemesinin sebebi ise okulun kurucusu Walter Gropius ile aralarında geçen sanatın toplum ya da sanat için olup olmadığı tartışması oldu. Gropius'un amacı sanat ve zanaatı bir araya getirerek hem tasarıma modernist bir hava kattı hem de dönemin endüstriyel üretim ihtiyacını karşılamaktı ki Bauhaus dönemi boyunca öğrenciler bu hedefi gerçekleştirdi.

Walter G. Johannes I.

Johannes Itten'in amacı ise sanatın ticari kaygılarla değil, sanatçının kendi yaratıcılığı ve arzuları doğrultusunda özgür bir şekilde icra etmesi oldu. Sanatın endüstriyel eğitimin bir parçası olmasından rahatsızlık duyan Itten, değerleriyle uyuşmadığını düşünerek Sanat ve Tasarım Okulu'ndan ayrılır.

Bauhaus'un ikinci dönemi 1925 senesinde Dessau'da başlamıştır. Gropius'un inşa ettirdiği bu okulda öğrencilerin barınma, yeme-içme, temizlik ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri alanlar da eklenmiş okul statüsünden üniversite statüsüne geçilmiştir. Hatta öğretmenlere de profesör ünvanı verilmiştir.

1925-1932 arasında faaliyette olan bu eğitim kurumunun ön hazırlık dersleri Moholy-Nagy ve Josef Albers tarafından hazırlandı ve bu atölyelerde yapılan ürünler pazara açıldı.

Ve son olarak Berlin 1932-1933 dönemi ile Bauhaus macerası son bulur. Bu dönem Mies Van der Rohe okulun başında durup sert kurallarıyla okulun yapısını tamamen değiştirerek mimarlık odağında bir eğitim programı belirler. Bauhaus bu şekilde ayakta kalsa da siyasi olaylar nedeniyle kapanır ve Almanya'da başka bir yerde bir daha faaliyet vermez ancak Bauhaus sanat akımı öncüleri Ludwig Mies Van der Rohe, Josef Albers, Alfred Arndt, Friedrich Engemann, Wassily Kandisnsky, Wilhelm Müller gibi isimler o dönemin Nazi Almanyası'ndan kaçarak gittikleri ülkede Bauhaus perspektifi ve ekolunu yaşatmışlardır.  

Bauhaus'te üretiminin yapıldığı ve derslerinin verildiği zanaat ve sanat işlerine baktığımızda tipografi, baskı, fotoğrafçılık, reklam, aydınlatma, renkler, malzeme ve bizim de sahip çıktığımız alanlardan dokuma tezgahları, kumaşlar, doğal boyama, dokumacılık gibi birçok fazla konu görüyoruz. 

Dokuma atölyesinin başında da Gunta Sharon Stölzl adındaki tekstil sanatçısının yer aldığını görüyoruz. Daha önceki blog yazılarımızda ele aldığımız üzere Anni Albers da burada eğitim almış, Black Mountain'a gitmiş ve soyut desenlerle dokuma eserler yapmış bir tekstil sanatçısı. 

Bauhaus var olduğu ilk günden son gününe kadar vizyonu ve misyonu sayesinde teorik bilgiyi uygulamayla bir araya getirip ruhu olan ürünler ortaya çıkarmıştır. Sadece bununla da kalmayıp günümüz tasarım dünyasında da adı hâlâ anılan bu eşsiz bir dünyanın kapılarını herkese açmıştır.


Yorum Yaz