Bugün coğrafyamızdan tam 3840 km uzaklıktaki topraklara ayak basıyoruz: Dış Hebridler'e. Yine kumaşların, dokumacılığın ne kadar özel ve değerli olduğunu anlamak ve ana dilimiz farklı da olsa diğer ülkelerde yaşayan insanlarla ortak dilimizin belki de dokumacılık olduğunu görebilmek için.

Dış Hebridler, İskoçya'nın batı kıyısındaki bir takımada. Galce dilinin konuşulduğu topraklar.  Burasının kültürü, yapısı, adalarıyla ilgili konuşulacak çok şey var ama biz esas konumuza dönelim. Harris tweed adıyla bilinen Harris tüvidi yünden yapılan sıkı dokunan bir kumaştır.

Söz konusu bölgede dokunan bu kumaş bundan resmen yüz seneden önce kurulan bir birlik sayesinde korunması ve gelecek nesillere aktarılması gereken bir değer olarak görülmüş ve bu doğrultuda çalışmalara başlanmış. Harris Tweed Association / Harris Tüvidi Birliği 1900'lerde kumaşın artan taleplerini kaliteden ödün vermeden karşılamak adına bunun için bir standart oluşturup markalaştırmış ve bir logo oluşturmuşlardır.

Resmin üstünde The Harris Tweed Association ibaresini, nerede neyden yapıldığını ve ortada logoyu görebiliyoruz. Bu görseli bir önceki yazımız Maori Topluluğunda Tekstil yazısında da sıklıkla yararlandığım Museum of New Zealand'dan aldım. Bu sitede de Harris Tweed logosunun 1930'lardan 80'lere kadar olan değişimini görebiliriz. İster istemez Harris tüvitten yapılma bir ceket isteyesi geliyor insanın...

Ürünün bu logoyu alması için birlik tarafından koyulmuş bazı kurallar var: Dış Hebridler'de yaşayan adalıların saf yünü eğirmeleri, boyama işlemi varsa boyamaları ve kendi evlerinde bu kumaşı dokumaları ve tüm bu eylemlerin bu bölge sınırları içinde yapmaları.

Birlik 1993 yılında Parlamento yasasını çıkmasıyla birlikte Harris Tweed Authority yetkilendirme dairesi gibi bir oluşuma dönüşüyor. Konulan bu yasa ile logo ibaresinin bu koşulları temsil ettiği ve bu kurallar doğrultusunda üretimin gerçekleştiği belirtilmek istenmiştir. Bu oluşumun kurulu da kumaşın yerel ekonomiyi kalkındıracağına inanan, farklı sektörlerde çalışan gönüllü bir ekip tarafından oluşmaktadır. Buranın bir de enfes bir web sitesi var, bölgede dokuma yapan insanların iletişim bilgileri, arşivleri, blog yazıları gibi çeşitli kaynaklar var.

Harris tüviti günümüzde elliden fazla ülkeye ihracat yapar bir konumda tekstilde farklı şekillerde kullanılıyor. Tabii bölgenin kalkınmasında çok önemli bir rolü olan ve kumaşın şu anki konumuna ulaşmasında katkısı bulunan Dunmare'nin kontesi değerli Lady Catherine Murray'i de anmadan olmaz. Kendisi 1846 yılında dokumacılara ekose kumaşı tüvit formunda dokutarak yeni bir şey denemiş ve sonuç çok beğenildiği için bu modelden devam edilmiş. Bu noktada kaldıraç görevi görerek kumaşı bir adım ileriye taşıdığını görüyoruz.

Dümeni buraya çevirdiğimizde ülkemizde de Ankara keçisinin ve onun tüylerinden yapılan tiftik ya da mohair adıyla bilinen bir elyaf türünün olduğunu biliyoruz. Zamanında kişilerce satın alınıp başka başka memleketlerde büyütülmesi sebebiyle rakibin çoğalması ve dolayısıyla da rekabetin arttığı bir durum söz konusu meydana gelmiştir. Fakat son zamanlarda da konuşulduğu gibi insanların köyü terk etmeleri, artan yem fiyatları, çobanların işi bırakması gibi çeşit çeşit sebeplerden dolayı bembeyaz tüyleri, incelik, yumuşaklık ve parlaklık unsurlarında diğer keçilerle karşılaştırılamayacak bir üst kaliteye sahip Ankara Keçisi terk edilmiştir.

Tiftik, Ankara'yı da yansıtan, temsil eden kültürel bir prestije sahip olduğu konumundan dolayı daha çok konuşulmayı hak eden bir konu. O yüzden bir sonraki yazımızda bunun üstüne yazıp çizelim biraz. Ve Ankara Keçisi zamanında koruma altına alınıp markalaştırılsaydı ya da Anadolu'daki diğer binlerce kumaş ülkemizde ne farklı olabilirdi, kafa yoralım.

Yorumlar

  • Merhaba
    Yazınız da ki detay bilgiler için çok teşekkürler. Bildiğim ve tanıdığım Harris Tüvit Kumaşı ve Prens de Gall kumaşı( kareli yünlü erkek kumaşı)’ndan giysileri, Rahmetli Annem ve Babam giyerlerdi.Özel tercihlerde özenle dikilirdi bu kumaşlar.Tüvitt,Prens de Gal, Pie de Pull… bütün bu yünlü Dokuma kumaşları Türkiye de bulmakta kolaydı.
    Beyoğlun dan Çağlayana inen bir sokak başında çok güzel bir Kumaş satan mağaza vardı.Çalışanları da çok şık giyimli ve ve kibar insanlardı.Bu İngiliz kumaşlarını, Annemler, sözünü ettiğim mağazadan alırlardı.1998 yılın da uğramıştım en son bu mağazaya.Cumhuriyetin kazanımların dan olan Sümerbank ve İpekiş Dokuma fabrikalarında bu kumaşlar çok güzel dokunurdu.Özellikle İpekiş Dokuma fabrikasın da.Bursa da binası şu anda korunuyor, çok büyük çaba ile .Birde İzmir Yün Mensucat Dokuma Fabrikası vardı.Antik Çağ Frig Uygarlığı ndan günümüze uzanan Dokuma Kültürümüz, gelecek kuşaklara taşınmasın da, sizin gibi genç girişimci Kadınların çok büyük katkısı vardır.Teşekkür etmek istiyorum sizlere.🙏🏻🙏🏻✨️

    Gün, ay, yıl


Yorum Yaz