Bugün Karadeniz'in meşhur halk oyunlarının meşhur enstrümanı kemençeyi, yapımını ve üretimiyle meşhur Ayhan Kaya'yı konuşuyoruz.

Kaya marangozculuğu babasından öğrenmiş ve çocukluğunu babasının atölyesinde onu izleyerek, küçük getir götür işleri yaparak geçirmiş. 9 yaşında bağlama çalarak başladığı enstrüman yolculuğu daha sonraları saza evrilmiş.

Çocukluğunda yavaş yavaş babasından gördüğü zanaat ile Kaya da baba mesleğini devralarak gemi, ahşap doğrama, mobilya, kaplama, suntalam ve benzeri işlerle ilgilenmiş. Ekonomik kriz döneminde tüm sektörlerin olumsuz bir şekilde etkilenip insanların hem maddi hem manevi olarak elinin kolunun bağlandığı dönemlerde Kaya mevcut borçlarıyla ve atölyeyi devam ettirmekle ilgili sorunlar yaşarken hobi olarak halihazırda yaptığı kemençe yapımını kafasını dağıtmak amacıyla devam ettiriyor ve yaptığı iş birkaç gün içinde satılıyor.

Bu durum Kaya'yı daha fazla kemençe yapmaya ve satmaya iterken arkadaşıyla beraber sanat merkezleri ve enstrüman mağazalarına kendilerini tek tek tanıtmaya başlıyorlar, buradan alanda epey bir tanınırlık sağlıyorlar ve artık müşteri aramak konumundan müşterilerin onlara geldikleri bir konuma geçiyorlar.

Bununla da yetinmeyip kemençe kursu da açıyorlar fakat Kaya kemençe çalan değil, yapan taraf da olduğu için şöyle bir şey fark ediyor: bizzat çalmadan nelerin tam nelerin eksik olduğunu anlayamamak.

Kısa süre sonra Kaya da artık kemençe çalmayı öğreniyor ve bu öğrenimi üretim sürecinde de oldukça yardımcı olmaya başlıyor. Hatta Ayhan Kaya "keşke dokuz yaşımda kemençe çalsaydım" dedirtiyor. 

Ayhan Usta'nın vurgu yaptığı bir diğer konu da aslında günümüz zanaat sorunlarının en önemlisi. Bu mesleğin devam etmemesi. Buradaki üretim de aslında işin gereği sadece teknik değil aynı zamanda estetiği bir araya getiren bir deneyim öyküsü ve buna yeteri kadar değer verilmiyor. Bununla beraber çırak da yetişmiyor.

"İnsan evladı olarak sahip olduğumuz en büyük zenginlik, müzik yaratma, zevk alma, yakalama ve dinleme yeteneğidir. Müzik dinlemek beynimizi dopamin adı verilen özel bir kimyasalla doldurur. Bu kimyasal zevk, ödül ve motivasyon duygularıyla ilişkilidir. Müzik ve enstrüman yapan insanların daha yüksek bir zeka seviyesine sahip olduğu düşünülmektedir. Bir kişi enstrüman ve müzik yapmayı öğrendiğinde, bunu yapmak için farklı bir beyin gücü seviyesi gerekir. Müzik hepimizin hayatında o kadar önemli bir rol oynar ki, beynin zevkle aynı bölümlerini harekete geçirir. Bu nedenle açıkça bir ruh hali iyileştirici ve yükseltici olarak kullanılır. Müzik, endişeli veya üzgün hissettiğimizde bizi yatıştırma veya sakinleştirme konusunda eşsiz bir yeteneğe sahiptir. aynı zamanda bedeni iyileştirme konusunda da eşsiz bir yeteneğe sahip."

Üretimde daha çok kiraz, erik, ardıç, dut ağacı gibi meyve ağaçlarını kullanarak tercihini yerli ağaçlardan yana yapıyor, işinin sürdürülebilirliğini devamlı kılıyor.

Ne mutlu ki Ayhan Kaya işinin gerekliklerini öğrenmiş, aktarmaya açık bir sanatçı ve ülkemizde bu değere sahip çıktığı ve devam ettirildiği için de ayrıca mutluyuz, umutluyuz.

Çalışmalarına buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynakça: 

Yorumlar

  • kemençe öğrenmeye başladım tavsiye üzerine ayhan usta kemençesi almak istiyorum bana bilgi verebilrimisiniz

    Gün, ay, yıl


Yorum Yaz